Teknoloji ürünlerine yeni zam geliyor
Teknoloji ürünlerine yeni zam geliyor
Teknoloji ürünlerinde dışa bağımlı olan Türkiye’de kullanıcılar, artık yeni ürün almak için daha çok para ödemek zorunda kalacak.
Son bir yıl içinde dolardaki yükselişe bağlı olarak ortalama cep telefonu fiyatları 950 TL’den 1200 TL’ye çıktı. Cep telefonları fiyatlarındaki artış oranı yüzde 30’ları buldu. Aynı dönemde televizyonlar da yüzde 20 oranında zamlandı. Eylül ayından itibaren ise teknoloji marketlerinde ürünlere yüzde 10-15 arasında ek bir zam yapılacağı konuşuluyor. Bu süre içinde ortalama bilgisayar fiyatları ise 1700 TL’den 1950 TL’ye çıktı. Fiyat artışı yüzde 15’lere yaklaştı.
Otomobil fiyatları yüzde 10’dan fazla arttı
Kurlardaki artış sürerse sıfır araç fiyatları mecburen yükselecek. Fiyat artışı daha düşük de olsa ikinci el fiyatlarında da görülecektir” dedi.
Gazetemizin otomotiv editörü Erkan Ersöz, Türkiye’de siyasi ve ekonomik belirsizlik ortamının tüketiciyi şaşkına çevirdiğini söyledi. Sıfır araç piyasasında fiyatların son bir sene içinde arttığını örneklerle açıklayan Ersöz, “2014 yılının temmuz ayında Fiat Linea 35 bin 300 TL’den başlayan fiyatlarla satılıyordu. Yerli üretim bu aracın fiyatı bu sene 39 bin 550 TL. Yani fiyatı yüzde 12 artmış durumda. Bir diğer örnek Toyota Auris. Geçen sene yaz aylarında 46 bin 450 TL’den satılırken, bu yıl fiyatı 50 bin 950 TL’den başlıyor. Onda da artış yüzde 10 seviyelerinde” ifadelerini kullandı. İkinci el piyasasının ise en kötü dönemlerini yaşadığına dikkat çeken Ersöz, “Hem satışlar çok düştü, hem de piyasa doğru fiyatı bulmakta zorlanıyor.
Şirketler zararını zamla karşılayacak
Dolarda meydana gelecek her artış, her 1 kuruşluk düşüş şirketlere 1.8 milyar zarar olarak dönüyor. Türk Lirası 1 haftada 12 kuruşluk bir değer kaybı yaşadı. Bu da yaklaşık 15-16 milyar TL’lik bir zarar demektir. Şirketler bu zararı ya vatandaşa zamla yansıtacak, ya işçi çıkartacak ya da şirketi kapatacak” dedi. Öztrak, ithal ürünlerde ise zammın direkt olarak yansıyacağını belirtti.
CHP Tekirdağ Milletvekili ekonomist Faik Öztrak dolar yükselişinin vatandaşın cebini direkt ve dolaylı yollardan etkileyeceğini belirtti. Türk şirketlerinin dolar cinsinden borçlarının büyük tehlike arz ettiğinin altını çizen Öztrak, “Türk şirketlerinin yaklaşık 170 milyar dolar borçları var.
‘Demokrasi azaldıkça döviz yükselir’
Ekonomi profesörü Eser Karakaş, dövizin yükselmesini güvensizlik ortamı ve demokrasinin zayıflamasıyla açıkladı. Dolarda bir arz ve talep dengesi olduğunun ve bunun ülke gündemiyle değiştiğinin altını çizen Karakaş, “Türkiye’de de demokrasi açığı nedeniyle dışarıdan kaynak gelmiyor. İhracatta problem var. Katma değeri yüksek mal üretemiyoruz. Şimdi soruyorum, iş adamı olsanız Diyarbakır’a; bırakın Diyarbakır’ıİstanbul’a yatırım yapar mısınız?” şeklinde konuştu. Döviz arzında problem var. İçerdeki güvensizlik ortamı da talebi arttırıyor. Arz-talep makası arzın aleyhine çalışıyor. Bu kadar güvensiz bir ortamda döviz de fırlıyor. Fakat bir ülkede demokrasi inşa edilirse döviz de artmaz.
Ekonomi profesörü Eser Karakaş, dövizin yükselmesini güvensizlik ortamı ve demokrasinin zayıflamasıyla açıkladı. Dolarda bir arz ve talep dengesi olduğunun ve bunun ülke gündemiyle değiştiğinin altını çizen Karakaş, “Türkiye’de de demokrasi açığı nedeniyle dışarıdan kaynak gelmiyor. İhracatta problem var. Katma değeri yüksek mal üretemiyoruz. Şimdi soruyorum, iş adamı olsanız Diyarbakır’a; bırakın Diyarbakır’ıİstanbul’a yatırım yapar mısınız?” şeklinde konuştu. Döviz arzında problem var. İçerdeki güvensizlik ortamı da talebi arttırıyor. Arz-talep makası arzın aleyhine çalışıyor. Bu kadar güvensiz bir ortamda döviz de fırlıyor. Fakat bir ülkede demokrasi inşa edilirse döviz de artmaz.
Dolar alan yaya kalmadı!
2015’in ilk aylarında dolar küresel finans piyasalarındaki hareketlenmelerle ani bir yükselişe geçmiş ve 2.56 TL seviyesine ulaşarak rekor kırmıştı. Euro-dolar paritesi 1 üstünde kaldığı sürece, son atağın başladığı 2.55-2.63 bandı üstündeki değerler piyasa gerçeklerine aykırı ve spekülatif” demişti. Ancak doların yükselişi konusunda herhangi bir adım atılamadı ve durdurulamadı. Euro-dolar paritesi 1 üstünde kaldığı sürece, son atağın başladığı 2.55-2.63 bandı üstündeki değerler piyasa gerçeklerine aykırı ve spekülatif” demişti. Ancak doların yükselişi konusunda herhangi bir adım atılamadı ve durdurulamadı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise mart ayında yaptığı açıklamada, doların yükselişinin arkasında ‘faiz lobisini’ işaret etmiş ve yatırımcıları “Dolara yatırım yapan yaya kalır” diyerek uyarmıştı. Doların 2.60’ı gördüğü mart ayında Twitter hesabı üzerinden açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı Ekonomi Başdanışmanı Yiğit Bulut ise “Nasıl olsa adım atılamaz hesabıyla dolar spekülasyonu yapanlar gerektiğinde her adımın nasıl atılabileceği detayını gözden kaçırıyorlar.
2015’in ilk aylarında dolar küresel finans piyasalarındaki hareketlenmelerle ani bir yükselişe geçmiş ve 2.56 TL seviyesine ulaşarak rekor kırmıştı. Euro-dolar paritesi 1 üstünde kaldığı sürece, son atağın başladığı 2.55-2.63 bandı üstündeki değerler piyasa gerçeklerine aykırı ve spekülatif” demişti. Ancak doların yükselişi konusunda herhangi bir adım atılamadı ve durdurulamadı. Euro-dolar paritesi 1 üstünde kaldığı sürece, son atağın başladığı 2.55-2.63 bandı üstündeki değerler piyasa gerçeklerine aykırı ve spekülatif” demişti. Ancak doların yükselişi konusunda herhangi bir adım atılamadı ve durdurulamadı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise mart ayında yaptığı açıklamada, doların yükselişinin arkasında ‘faiz lobisini’ işaret etmiş ve yatırımcıları “Dolara yatırım yapan yaya kalır” diyerek uyarmıştı. Doların 2.60’ı gördüğü mart ayında Twitter hesabı üzerinden açıklamalar yapan Cumhurbaşkanı Ekonomi Başdanışmanı Yiğit Bulut ise “Nasıl olsa adım atılamaz hesabıyla dolar spekülasyonu yapanlar gerektiğinde her adımın nasıl atılabileceği detayını gözden kaçırıyorlar.
Faik Öztrak, Türk Lirası’nın değer kaybının sebeplerini ise şu şekilde değerlendirdi:
1. 2009 yılında AKP’nin döviz cinsinden geliri olmayan şirketlere dövizle borçlanma imkânı vermesi.
2. 32 milyar dolarlık Merkez Bankası rezervinin 2 aylık ithalata dahi yeterli olmaması.
3. Jeopolitik konumumuz da önemlidir. Türkiye son yıllarda Ortadoğu’daki sıkıntılı tabloda yer alıyor. Bu, risk seviyesini arttırıyor.
4. Uluslararası piyasalardaki çalkantılar da doları yükseltti. ABD’nin faiz arttırımı yapması beklentisi de önemli etken.
BENZER HABERLER
-
Fotokopi Makinesi
-
GOOGLE Logosunu Değiştiriyor
-
Bu Gece Ay Dünya’ya Çok Yakın Olacak
-
Bakanlar Susarsa Vatandaş Konuşur…
-
Çanakkale Bademli’de 3,4 büyüklüğünde deprem
-
Nötron Araştırma Laboratuvarı Yerin Bin Metre Altında
YORUM BIRAK
YORUMLAR
Hiç yorum yapılmamış.